Oyunculuk eğitimi prensiplerini iş dünyasına özgü yetkinlik
geliştirme eğitimlerinde kullanmamızın ilk sıradaki amacı “eğlence”
değil. Eğlence, 9. sırada yer alıyor.
İlk 8 sırada ise şunlar var:
- Kendini tanıma (gözlem)
- Beden farkındalığı ve etkili kullanımı
- Duygu farkındalığı ve duyguların etkili ifadesi
- Bedensel hafızayı harekete geçirme
- Başkalarını tanıma
- Beden dilini doğru yorumlama
- Duyguları doğru anlama
- Kişilik ve olay çözümlemesi (katmanları, sembolleri fark etme)
- Söz ve davranışların ardındaki esas niyeti anlama
- Güven ilişkisi kurma
- Yaratıcı potansiyeli açığa çıkarma, “akış” halini yakalama
- Doğru geribildirim verme ve alma
- Etkin dinleme ile iletişim hatalarının önüne geçme
- Öğrenmeyi engelleyen “zararlı egoyu” devreden çıkarma
- Deneyim yaşamayı engelleyen “hata yapma korkusunu” üzerinden atma
Yukarıda sıraladıklarım, yalnızca eğitimlerde ulaşmayı hedeflediğimiz
nihai sonuçlar değil; bunlar eğitimler sırasında farkındalığın ve
öğrenmenin yolunu açanlar. Örneğin sahne hocalarımdan Sn. Kazım
Akşar’dan öğrendiğim şu ilke, 3 yıl içinde tamamladığım oyunculuk
eğitimlerim boyunca öğrendiğim en önemli şeylerden biri oldu: “Sahnede
başarılı olmanın en önemli şartı, rol arkadaşını çok iyi dinlemektir”.
Eğitimlerimizde, her konuya ilişkin tasarladığımız sahne deneyimleri
ve alıştırmalar sayesinde katılımcılar, yukarıdaki engelleri aşmak; en
azından onlarla yüzleşmek durumunda kalıyorlar. İşte bu yüzleşme
sonrasında kalıcı davranış değişikliğine giden “gerçek öğrenme”
başlıyor. Bunu koçlukta yalnızca zihinsel olarak deneyimlediğimiz
farkındalık sürecine benzetebiliriz.
Bu nedenle eğitimlerimizde uyguladığımız yöntemlerin herkese uygun
olduğunu söyleyemeyiz. Koçluk da herkese uygun değildir mesela.
Bu demek değil ki, bir konservatuvar öğrencisinden beklendiği gibi
aşırı disiplin, profesyonel oyunculuk becerileri, yüksek sahne
performansı ya da kan-ter-gözyaşı bekliyoruz. Hayır. Amacımız oyuncu
yetiştirmek değil bizim.
Amacımız, çok değerli bir mücevher olan derya-deniz oyunculuk
disiplininden faydalanarak, iş dünyasında ihtiyaç duyulan beceri ve
yetkinlikleri geliştirmek için etkili bir kapı açmak. Bu yetkinliklerden
bazıları şunlar:
- Etkili Liderlik eğitimi
- Etkili Mülakat Yapma
- Zaman Yönetimi
- Yaratıcı Düşünme
- Yaratıcı Problem Çözme
- Etkili İletişim
- ………………….
Burada faydalandığımız en büyük güç “beden hafızası”. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isteyenler
NLP’yi veya
kinestetik öğrenmeyi araştırabilirler.
Her şeyden önce, sahne fobisi (korkusu yazmıyorum, dikkat!)
olanların, zararlı egosuna gönülden bağlı olanların,
mükemmeliyetçilerin, kaçak oynamayı sevenlerin, “her şeyi bilenlerin”
eğitimlerimizden hoşlanma ihtimali oldukça düşük, hatta onlar bizden
nefret bile edebilirler. Bize kendini kimler yakın hisseder? Yaratıcı
olmayı sevenler, herhangi bir alanda inovasyon yapmak için çalışanlar,
meraklılar, içindeki çocuğu kaybetmemiş olanlar, oyun oynamayı seven
yetişkinler, yapılan her işte ve hobide disiplinli çalışmanın
gerekliliğini bilenler, eğlenmeyi asla ve asla ihmal etmeyenler…
Denemek için sizi Cumartesi günleri düzenlediğimiz genel katılıma açık
atölye çalışmalarımıza bekleriz.
Burcu Yularcı